1 Ocak 2015 Perşembe

Pasaklı Raziye ve Macera Dolu Hayatı

Pasaklı Raziye ekseriyetle öğlene doğru uyanır.Kahvaltı hazırlamak gibi bi derdi yoktur çünkü kocası çoktan aç aç işe gitmiş  olur.Zaten pek mutfağa girmeyi sevmez.Öyle düzen tertiple de fazla işi olmaz.Kişisel bakımına dizilerden fırsat bulursa zaman ayırır fekat uçları soyulmuş ojeleriyle de doğal ortamında haftalarca yaşayabilir.Dizi demişken eski,yeni bütün dizileri bilir,dizilerdeki karakterlerin soy ağacını ezbere sayar.
Çamaşırların uzun süre yıkanmadığında kendi kendini temizlediği,mobilyaların üzerinde biriken tozlarının onlara yaşanmışlık kattığı  fikrine,saç tellerinin  banyo küvetinde serbest dolaşım hakkına inancı tamdır.
Ev işiyle de pek alakası olmadığından mutfakta un mu bitmiş,banyoda yumuşatıcı mı  kalmamış bihaberdir Pasaklı Raziye.Sürekli kapınıza gelip olmadık şeyler ister ya da istetir (melaat teyze annemgil varsa bi kase pirinç istedi pilav yapcaağmış)
Çat kapı gelmeye bayılır.Tam çocukları okula göndermiş,yatakları havalandırmış,akşamdan ısladığın fasulyelerini pişirmeye girişimişsindir,şıp diye damlar.Kahveydi,çaydı,alt kattaki Neriman denen kadının  dedikodusuydu derken günün en verimli saatlerini çalıverir. Fekat bunun evine gitsen bi bardak çay içemezsin, (artık mutfakta ruj lekeli bardak mı ararsın,kurumuş domates soslu servis tabağı mı bilmem) Bulaşık makinasına tabak çanağı  çalkalamadan öyle kiriyle yağıyla koyar,gerçi pek yemek pişirmediğinden evde fazla  bulaşık da çıkmaz, o yüzden makinayı haftada bir çalıştırır yani ekonomik kadındır...Bu yüzden kocası da Raziye'yi pek  sever,onu hep hoş tutar. Böyle mutlu mesut pasaklı yaşar giderler..

                                                         
(Bu hikayenin gerçek şahıs ve kurumlarla :) bir ilgisi yoktur,tamamen hayal ürünüdür)


                                                      - THE   END -